Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını geri almasıyla sonuçlanan Karabağ Savaşı‘nın üzerinden üç yıla yakın bir süre geçmiş olmasına karşın Güney Kafkasya‘da sular hiç durulmadı. Bakü ile Erivan arasında halihazırda kapsamlı bir barış anlaşması imzalanamadı. Ankara, taraflara sükûnet çağrısı yaparken, siyasi ve askeri tüm olanaklarıyla Bakü’nün yanında durmaya devam edeceğinin sinyallerini verdi.
Sürecin uzaması Ermenistan siyasetini derinden etkiledi. Bugün bölgede savaşan devletlerin yanı sıra ABD, Rusya, Türkiye, İsrail ve İran‘ın kazanım elde etmek için yoğun çaba içinde olduğu görülüyor. Öte yandan Ermenistan içeriden kaynamaya devam ediyor. Uzmanlar, çatışmaların yeniden tırmanması gibi bir olasılığın masada olduğunu söylüyor.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden doktora öğrencisi Vusal Hasanzadeh bölgedeki mevcut durum ve geleceğe ilişkin öngörülerini Cumhuriyet.com.tr ile paylaştı.
İşte, Hasanzadeh’in açıklamalarından satır başları:
ERMENİSTAN ANLAŞMAYA UYMADI
Son günlerde Azerbaycan-Ermenistan sınırında hem de Karabağ’da ayrılıkçı Ermenilerin mevcut olduğu bölgede birçok gerginlik yaşanmaktadır. Gerginliğin ana nedeni Ermenistan’ın bölgede istikrarsızlığı körüklemesidir. Bugün sözde “açlık felaketi” yaşadığını ifade eden Karabağ’daki Ermeniler Azerbaycan’ın Ağdam-Hankendi yolu ile erzak gönderdiği tırları kabul etmemekte ısrar etmektedirler. Azerbaycan devleti Ağdam-Hankendi yolunun açılması sonrasında Azerbaycan’ın gümrük ve sınır rejimi kuralları uygulanarak Laçın-Hankendi yolunun da açılacağını belirtmesi sonucunda Ermenistan tarafı bunu daha önce kabul etse de daha sonra anlaşmaya uymamıştır.
RUSYA’NIN MÜDAHALESİ
Ancak meselenin arka planında sadece Ermenistan’ın değil Rusya’nın da burada suçlu olduğu görülmektedir. II. Karabağ Savaşı’nda Azerbaycan’ı durdurmak için birçok baskı yapan Rusya bu politikasında başarılı olamamıştır. 10 Kasım 2020 tarihli ateşkes mutabakatı sonrası bölgede kendi barış gücünü yerleştirerek ayrılıkçı sözde Ermeni devletini tasfiye etmeyerek bölgede ağırlığını devam ettirmeye çalışmıştır. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü kabul ettiğini açıklamasına rağmen uygulamada bu adımı gerçekleştirmemektedir.
ABD ve AB’nin Güney Kafkasya’ya gelmesini istemeyen Rusya, Paşinyan’ın Batı yanlısı politikalarına karşı olmakla birlikte Azerbaycan ve Ermenistan arasında Batı’nın arabulucu olacağı barış anlaşmasını istememekte ve Ermenistan’da Paşinyan’a karşı ‘Karabağ Klanı’nı harekete geçirmeyi hedeflemektedir. Karabağ’da 9 Eylül tarihinde sözde cumhurbaşkanlığı seçiminin gerçekleşmesi sonrasında sözde cumhurbaşkanı seçilen Samvel Şahramanyan’ın Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne karşı açıklamalar yapması bölgedeki ayrılıkçı yapının Azerbaycan’a entegrasyon olmak için pek de gönüllü olmadığını göstermektedir. Azerbaycan tarafı bu adımlara sert cevap verileceğine dair açıklama yapmıştır.
İkinci Karabağ Savaşı’ndaki yenilgi için Rusya ve Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nü suçlayan Başbakan Paşinyan Ermenistan’ın güvenlik gelişimi için Fransa, İran ve Hindistan’a yöneldi. Fransa vasıtasıyla Batı ile ilişkileri güçlü tutmaya çalışan Ermenistan’a 2022’den günümüze Hindistan’dan önemli silah sevkiyatı yapılmıştır. Azerbaycan-Türkiye-Pakistan işbirliğine karşı Hindistan Ermenistan’ı desteklemeye devam etse de, Karabağ’ın işgalinden bu yana Hindistan Ermenistan’a yakın pozisyonda yer almıştır. Ayrıca II. Karabağ Savaşı sonrasındaki süreçte ABD’de, Ermeni-Rum lobilerinin işbirliğine Hint lobisinin de katıldığına dair bilgiler de mevcuttur.
İRAN’IN TUTUMU
1990’lı yıllardan bu yana Azerbaycan’a karşı Ermenistan’ı destekleyen İran, Rusya’nın bölgedeki güç kaybını iyi değerlendirerek Ermenistan üzerindeki ağırlığını artırmayı hedeflemektedir. İran resmileri tarafından sıklıkla vurgulanan “bölgede jeopolitik değişimlere karşıyız” mesajı Azerbaycan’ın Zengezur Koridoru’na karşı bir mesaj olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak olası Azerbaycan-Ermenistan savaşında İran’ın Azerbaycan’a müdahalesi Türkiye ve İsrail’in İran’a karşı Azerbaycan’ın yanında devreye girmesine sebep olabilir. Aynı zamanda İran’ın kuzeyindeki bölgede Türk nüfusun yoğun olduğu da unutulmamalıdır.
Ermenistan’ın ABD ile tatbikat gerçekleştirmesi sadece Rusya’yı değil aynı zamanda İran’ı da rahatsız etmektedir. Son günlerde İran devlet yetkililerinin Azerbaycan’a karşı herhangi bir düşman politikaları beslemediklerini ifade etmeleri Bakü’nün psikolojik savaştan galip çıktığının gösterse de İran’ın 1990’lı yıllarda Karabağ işgali sürecinden bu yana Ermenistan ile olan ilişkilerini düşünürsek bu açıklamalara ihtiyatlı yaklaşmak gerekmektedir.
İSRAİL’İN DESTEĞİ
Azerbaycan’a da Türkiye ve İsrail’in askeri desteği son aylarda hızlıca artmaktadır. Azerbaycan ordusunun silah envanterinde Türkiye ve İsrail menşeli silahlar önemli yer tutmaktadır. İkinci Karabağ Savaşı’nda Türk yapımı TB2 SİHA’larla beraber, İsrail yapımı IAI Harop ve SKY STRİKER gibi yeni nesil kamikaze İHA’larının etkin kullanımı ve zaferde paylarının olması dikkatten kaçmamalıdır.
Öte yandan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, II. Karabağ Savaşı sonrası Türk Dünyası ile entegrasyon sürecini hızlandırarak Türk Cumhuriyetleri ile ilişkilerini güçlendirmesi Ermenistan’ın KGAÖ’yü kullanmak projesine büyük darbe vurmuştur.
ASKERİ GÜÇ MASADA
Karabağ’da Rusya tarafından korunan ayrılıkçı Ermeni yapıya karşı anti terör operasyonlarını her an başlatma yetkisini elinde bulunduran Azerbaycan; Fransa, Hindistan ve İran tarafından desteklenen Ermenistan’ın karşısında geri çekilmeyecek ve Zengezur Koridoru başta olmakla bütün haklarını sonuna kadar korumaya devam edecektir.
Azerbaycan’ın dış politikadaki söylemleri ve eylemleri Azerbaycan’ın Karabağ’da yasadışı ayrılıkçı Ermeni silahlı gruplarının teslim olmaması durumunda bölgeye askeri operasyon yapması ve Ermenistan’ın Zengezur Koridoru’na karşı çıkması durumunda bunu askeri güç kullanarak yapacağına işaret etmektedir.